- çağırmak
- -i1. 召唤, 叫来, 呼叫: Adam onları çağırdı ve bir at yitirip yitirmediklerini sordu. 那人叫住了他们, 问他们是不是丢了一匹马。Lütfen bir taksi çağırınız. 请帮我叫辆出租车!Lütfen derhal bir doktor çağırın. 请快找一个医生来!2. 邀请: birini ziyafete \çağırmak 邀请某人赴宴 Orada bulunmaya can atıyor, ama nedense çağırmadılar. 他特别想去, 可是不知为什么, 人家没有邀请他。Ali, yarım ağızla arkadaşlarını akşam çay içmek üzere evine çağırmıştı. 阿里很不情愿地请同事们到家里喝晚茶。3. 征召: uşağı \çağırmak 招收学徒 Radyo yedek subayları askere çağırıyor. 电台正在征召预备役军官入伍。4. 称作, 名叫, 叫做: Onu Ali diye çağırırlar. 人们都管他叫他阿里。5. (-i, -e) 呼吁: Cumhuriyetçiler, Demokratları yenilgiyi kabul etmeye çağırırken Demokratlar, 'Seçim henüz bitmedi' diyor. 共和党人呼吁民主党人承认失败, 而民主党人则说选举尚未结束。6. 唱, 吟唱: türkü \çağırmak 唱歌谣 Denklerin üstünde zayıf bir delikanlı hazin bir ayrılık türküsü çağırıyor. 一个瘦弱的小伙子, 坐在一堆行李卷上, 唱着一首忧伤的离别曲。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.